Tabi bu kitabı tam okumadım
Ya ama arka kapakta Nermin ve Tarık karakterlerinin evli olduğunu.Tarıkın işi sebebiyle Roma gitmesi o oradayken Nermin hatunun İstanbul da kalmasıyla başlayan 1950 yıllarındaki İstanbul’un hayatı anlatıyor.Hani filmlerde olur ya veda sahneleri ne güzel bu kitapta da birazcık anlatmış dahasında bir sürü karakterler girmiş işin içine ta bilmem amerikanın conisine kadar var.Tarık bir delegeymiş ne mebusta olabilir o kadar hızlı aradımki bu iki roman kahramanlarını bulamadım finalde.Tarık başta yazılanlara göre öyle saf öyle naim insan portresiyle anlatılmış ki Nermin de etrafındaki sosyete hanımlardan akıllarına karpuz kabuğu sokuyorlar.Şu satır konuşmasını paylaşayım devam edeceğim kitap özetine:
‘’Tarık daima geceleri evde oturur, nereye gitse beni beraber götürürdü.Onun için içimde acabalar yükselmedi.’’ diyor Nermin.
Nermin, Tarık’ın Roma gitmeden önce İstanbul’a üç ay kalmak istediğini söyler,Tarık gitmeden evvel de o İstanbul’da onunla birlikte gider birkaç gün sonra uçar.Bundan sonrasındaki yazılanlar hovardalıklar,kültürler,tarih,rock,strip falan olaylar aşkı memnun gibi birbirine girmiş.Ama hakkını yememek lazım ta 1955 yılından şimdiki ikibin li yılları anlatıyor.Kitap anlaşılır bazı kelimeler o yılların diline göre olduğu için yayıncı dipnot olarak paylaşmış sağolsun.Yazarın ‘Vurun kahpeye’ eseri de yarıda kestim orda anlatılsnlar da o dönemin kurtuluş savaşını,Yunan’ların İzmiri işgale geldiği yıllarında yaşananları bir kadın öğretmenin dilinden şakırdıyor.Aliye ismi.Her ne olduysa muallime uçsuz sığ bir köye atanmış halk bunu yelloz diye anlamış marabalar basmış bunları gönderenin karşına çıkmak için yeltenmişte çarpışıpta düşen kitapları alarkenki meşk kadında da ayağının takılmasıyla düşerken kaldırırkenki el değmesiyle evlenme teklifi sunuyor hoca şok ee bende şok durup dururken ne ara tanıdı sonrasını oracıkta evet bende seni dediğinde attım kitabı bıraktım o kitabı okumaya.Evet benim kıskanmak denilebilir.
Bu okuduğum tüm kitapların hespsini bu siteye tek tek ekleyeceğim.Ben eklemiştim diye biliyordum uzun süredir kitap okumadığım için site içinde özel bir bölümde yayınlarım.
Bir şey daha fark ettim bu kitapları okurken ne tür kitap okuduğunu sevdiğinin farkına varılıyor şiir mesela bana göre öyle hadi hızlı okuyupta bitsin diye olmuyor bir hitap gibi birine söyler gibi duyguları belli ettiriyor ne bileyim ben okumak beni değiştiriyor diyip bir sonraki kitap özetinde buluşuruz kitapla kalın...
Herkesin bir tarzı var.Ben de roman türü değil de alanımla ilgili teknik kitapları okumayı daha çok seviyorum.
YanıtlaSilHocam direk kendi alanla ilgili kitap okumak sıkıcı değil mi? Hem romandaki olayların iç içe olduğu belirtilen ruh tasfirleri davranışa nüksettiriyorlsr.Nüksetmek ? Acaba doğru mu söyledim bu lafı ahhaha;)))) bu arada eylül kitabını hiç beğenmemiştim belirteyim.
Silşu akile aklımda olsun :)
YanıtlaSil