Bu Blogda Ara

slider

Son Paylaşılan

Navigation

Lahit nedir hakkında bilgiler

Bazı Önemli Önemli Örnekler İle Lahitler Hakkında Bilgiler
Lahit, Antik Çağ'da insanların ölülerini gömdükleri sandık şeklindeki mezardır.Lahitler, mermer ya da bölgede bulunabilecek diğer taş türlerinden yontularak yapılırlardı. Antik Mısır'da mumyaların konulduğu lahitler üzerinde genellikle ölünün kabartma heykeli bulunurdu. Antik Yunan'da lahitler genellikle dönemin tapınaklarına benzer biçimlerde yapılırdı. Üzerlerinde tapınaklarda görülebilecek türlerden çeşitli süslemeler, alçak veya yüksek kabartma şeklinde oyularak yapılırdı.

Lahitlere ölü ile birlikte, ölümden sonraki hayatta kullanacağı çeşitli eşyalar ve değerli metallerden yapılmış objeler de konurdu. Lahitler, Antik Çağ ve günümüzde bu nedenle sık sık mezar soyguncularının saldırılarına uğramış, tahrip edilmişlerdir. Günümüze kadar özgün hal nde korunmuş lahit örnekleri çok az sayıdadır.

Tamamen elle yontulan ve heykeltıraşlar tarafından yapılan süslemelere sahip olduklarından, ancak zengin insanların ölüleri için lahitler kullanılırdı. Dünyaca ünlü lahitlere örnek olarak bugün İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde bulunan İskender Lahti ve Ağlayan Kadınlar Lahti gösterilebilir.

Lahit (Lahd) Duvarları taş veya tuğla ile yapılmış, kapak taşlarıyla örtülü mezardır, önceleri yakılan ölülerin küllerinin saklandığı lahit'ler, sonradan birer mezar olarak kullanıldı.

Lahitlerin birer oda veya küçük ev biçiminde yapılması, ölülerin öbür dünyada yaşayacakları inancından gelir. Mısır'da bulunan lahitler, ölü evi türünün ilk örnekleri sayılır.

Lykia lahitleri de, ölü evi biçiminde yapılan lahitlerin en eski örnekleri arasında yer alır. Bu lahitlerin, kubbe biçimi kapakları, ev cephesini andıran yanlarında kapı ve pencere boşlukları vardır. Bu tür lahitler Lykia'da M.Ö. VI. yy.dan imparatorluk devrine kadar gelir. Sayda'dan (Eski Sidon) getirilerek İstanbul Arkeoloji müzesine konan Lykia lahti bu türdendir. İkinci türden lahitler hareon tipindedir. Bu türün en açık örneği Helenistik çağ eserlerinden İstanbul Arkeoloji müzesindeki, ağlayan kadınlar lahtidir.

Kline lahitleri, daha çok ölünün odasındaki yemek masası veya yatağı durumundadır. Etruria'da bulunan bir türe girer. Genellikle niş içinde duran bu lahitlerin iç tarafları süslüdür. IV.-III. yy. lahitleri yemek sofrasını andırır. Kline türünden olan lahitler Frigya ve Paphlagonia'da görülür. Zengin boyalı klineler daha çok Lydia'da bulunur.

İmparator Adrianus devrinden kalma kabartmalı anıtsal lahitler vardır. Bunların çoğunda yalnız görünen cephe, kabartmalarla donatılmıştır.

Asya tipi lahitlerin kapakları birer yatağı andırır. Üzerinde karı koca tasvirleri görülür. Bu tasvirlerde erkek, elini karısının omuzuna koymuş durumdadır. Başka bir lahit türü de Gırlandlı lahitler'de, ortaya çıkar. Bu tür lahitlerin M.S. I. yy.da Anadolu'da geliştiği, sonradan Mısır, Suriye, Yunanistan ve Roma'ya yayıldığı ileri sürülür. Bu lahitlerin en gelişmiş örnekleri, köşelerinde bukranion (öküz kafası) tarafından taşınan girlandlarla süslü olanlarıdır. Bu biçimin sunaklardan alınarak lahitlere uygulandığı sanılır.

Gırlandlı lahitler önceleri natüralist bir üslûpta yapılırdı. Sonraları bu süslemeler, belli ve değişmez nitelik kazanarak, uslûplaştı. Bunların da kaynağı Anadolu'dur; bu lahitlerin bellibaşlı özellikleri semardan biçimli kapaklarında görülür. Kısa yanlarında üçgen birer alınlık vardır. Alınlıklarında genellikle medusa başı ve rozas tasvirleri yer alır.


PAYLAŞ
Banner

Danisman Hocam

YORUMLAR:

0 comments: