Van Gölü Akdamar adasında bulunan bir 10.yüzyıl kilisesi olan Akdamar (Surp Haç) kilisesi Doğu Anadolu'nun en güzel ve ilginç yapılarından biridir.
Plan olarak Ermeni kilise mimarisinde en gelişmiş merkezi plan tipi olan Hripsime tipidir. Hripsime tipinin temel planı içten dört-yapraklı yoncadır, yani iç apsisler dört yapraklı bir yonca oluşturacak şekilde birleşmişlerdir. Bu apsislerin kesişiminde köşelerin herbirinde derin dairesel (üç çeyrek silindir) nişler vardır. Bu nişler, dört apsisle birlikte bir sekizgen taban oluşturur ve bu taban yüksek bir silindirik kasnağı destekler. Bu da kubbe ile taçlandırılır.
Akdamar Adasındaki Surp Haç kilisesi, Kudüs'ten İran'a kaçırıldıktan sonra 7. yüzyılda Van yöresine getirildiği rivayet edilen Hakiki Haç'ın bir parçasını barındırmak maksadıyla Kral I. Gagik'in emriyle 915-921 yıllarında Mimar Manuel tarafından inşa edilmiştir. Adanın güney doğusuna kurulmuş olan kilise, mimari açıdan Ortaçağ Ermeni sanatının en parlak eserleri arasında sayılır. Kızıl andezit taşından inşa edilmiş olan kilisenin dış cephesi, alçak rölyef şeklinde işlenmiş zengin bitki ve hayvan motifleriyle ve Kutsal Kitap'tan alınma sahnelerle bezenmiştir. Kilise bu özelliğiyle de Ermeni mimari tarihi içinde eşsiz bir konuma sahiptir.
Kilisenin kuzeydoğusundaki şapel 1296-1336 tarihlerinde, batısındaki jamadun (cemaat evi) 1793 tarihinde, güneyindeki çan kulesi 18. yüzyıl sonlarında ilave edilmiştir. Kuzeyindeki şapelin ise tarihi bilinmemektedir.
Doğudaki birçok başka Ermeni anıtı ile birlikte Akdamar Kilisesinin de 1951'de hükümet emriyle yıkımı kararlaştırılmış, 25 Haziran 1951'de başlatılan yıkım çalışması o dönemde genç bir gazeteci olan ve tesadüfen olaydan haberdar olan Yaşar Kemal'in müdahalesiyle durdurulmuştur.
On yıllar boyunca bakımsız olarak kalan kilise 2005-2007 döneminde Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde, Türkiye Ermenileri ve komşu Ermenistan ile ilişkilerin geliştirilmesine yönelik bir adım olarak, 1.5 milyon dolar harcanarak restore edilmiştir. Restorasyon çalışması bazı uluslararası kültür çevrelerinde "siyasi amaçlı" olarak tanımlanmıştır. Kilise 29 Mart 2007 tarihinde TC Kültür Bakanı Ertuğrul Günay ve Ermenistan Kültür Bakan Yardımcısının katılımıyla müze olarak tekrar açılmıştır. Restorasyon çalışması sonrası, kilisede 19 Eylül 2010 tarihinde Türkiye Ermenileri Patrikliği Ruhani Meclisi Patrik Genel Vekili Başpiskopos Aram Ateşyan yönetiminde bir ayin düzenlenmiştir, bu 95 yıl aradan sonra burada düzenlenen ilk ayindir.
23 Ekim 2011'de Van'da meydana gelen depremde kilise hafif hasar gördü. Kilisenin kubbesinde çatlak oluşurken, bazı cam ve seramikleri de kırıldı.
Şu anda gördüğüm resimler mest etti beni, ne güzel, bakımlı bir yer olmuş ve tarihi kilise de oldukça bakımlı. 1984-85 lerde çok kötü durumdaydı bakımsız ve harabe gibiydi. hatta o zamanlarda bir kuş rölyefinin gözünü çıkartıp çalmışlarmış. değerli bir taş olduğu söylenmişti bize o zamanlarda. :)
YanıtlaSil