Cemal Süreya ve Sezai Karakoç aynı üniversitede okumaktadırlar ve sınıf arkadaşıdırlar. Sınıflarında Muazzez Akkaya isminde de bir kız vardır. İkisi de kıza gizliden gizliye hayrandırlar. Gün boyu Muazzez için yazdıkları şiirleri birbirlerine okurlar ve duydukları ilgiden bahsederler.
Zaman içerisinde bu hayranlık ikisinde de aşka dönüşmeye başlar. Cemal Süreya ve Sezai Karakoç kızı elde etmek için iddiaya tutuşurlar. İddiayı kaybeden büyük bir bedel ödeyecektir ve ömrünce taşıyacağı bir şey olacaktır fakat kesinlikle fiziksel bir zarar olmayacaktır. Düşünürler, taşınırlar ve kaybedenin isminde değişiklik yapmasına karar verirler.Cemal Süreya’da Sezai Karakoç’ta Muazzez’in gönlünü çalmak için var güçleriyle çabalarlar. Sonunda Sezai Karakoç, iddiayı kazanır ve Müzeyyen ile sevgili olmayı başarır.
Cemal Süreya hem aşık olduğu kadını hemde iddiayı kaybetmenin getirdiği üzüntü ile kara kara düşünmeye başlar ve sonunda bir çare bularak isminde değişiklik yaptırır.
Bu durumu da şöyle açıklar;
“Kaybedince, ismimde harf aradım, iki tane olandan birini atmak en uygun geldi.”
Cemal Süreyya gidip tek ‘Y’ harfini attırmıştır soy adından…
İşte Süreyya’dan Süreya’ya geçiş dönemi böyle olmuştur.
YORUMLAR:
0 comments: