Vitamin, mineral ve bitkisel besin yönünde aşırı derecede zengin olan mangonun son dönemde yavaş yavaş popüler hale gelmeye başladığını söyleyebiliriz.
Açık sarı ve portakal rengine yakın bir tona sahip olan mangoyu çiğ olarak yiyebileceğiniz gibi, suyunu çıkartıp sıvı bir şekilde tüketebilmeniz de mümkün. İçinde barındırdığı diyet fiberleriyle şeker oranını dengeleyen bu muhteşem meyve, gün boyu ihtiyaç duyduğunuz enerjiyi tek başına karşılayabilir. Üstelik bunu yaparken kan şekerinizi yükseltmemesi bir diğer faydası.
Dünyanın farklı noktalarındaki bazı kültürlerde mangonun yaprakları, kabuğu ve çekirdekleri tıp alanında da değerlendiriliyor.
Kan şekerini düzenler
Kan şekerinin yükselmesi veya azalması, obez veya fazla kilolu kişiler başta olmak üzere toplumun oldukça geniş bir kısmını etkiliyor. İnsülin direncinin artması ve metabolizmanın bozulması sonucu diyabetin gelişmesi, kişilerin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebiliyor.
Şeker ihtiyacınızı tatlı mangolardan karşılayarak kan şekerini kontrol altına alabilir, diyabetin gelişimini yavaşlatabilirsiniz.
Yüksek derecede posaya sahip
Mango meyvesinde bulunan bol miktarda posa, oldukça düşük şeker değerlerine sahiptir. Bu sayede glukozlu şekere kıyasla çok daha sağlıklı bir şekilde ihtiyaç duyduğunuz enerjiyi elde etmenizi sağlar.
Metabolizmaya yardımcı olur
Posa, midenizde yaşayan probiyotik bakterilerin alması gereken enerjiyi de depolamanızı mümkün kılar. Keza vücudun ihtiyaç duyduğu B 12 başta olmak üzere birçok vitamin de mangoda mevcuttur.
Magnezyum ihtiyacınızı karşılar
Sağlığa faydalı olan elektrolit minerallerden oluşan magnezyum da mangoda bol miktarda bulunur. Özellikle kalp sağlığı için çok faydalı olan magnezyum, kalp atışını düzenler ve kalp krizi riskini azaltır. Ayrıca kan basıncını düzenlediği için yüksek tansiyonu kontrol altına almanıza da yardımcı olur.
“Sarı altın” olarak da bilinen mangonun beyin sağlığına olan olumlu etkileri, radyasyonun zararlarını azaltması ve kansere karşı kalkan görevini üstlenmesi de cabası.
YORUMLAR:
0 comments: